27 Nisan 2010 Salı
24 Nisan 2010 Cumartesi
Bugüne Yakışır Manşeti Türkiye Gazetesi Attı
MedyaYorumcusu ©2010 Bugün 24 Nisan Sözde Ermeni Soykırımını anma günü bugün Ermeniler ve onlara zamanında taşeronluk edenler bu gün dünya kamuoyunun bildiği bir yalanı anmak için toplanırken Türkiye Gazetesi öyle bir manşet attı ki binlerce Azeri Türk'ünün dünyanın gözü önünde öldürüldüğü Dağlık Karabağ'ın "Hocalı" vilayetine girdi
Ve haberin altında şu şekilde bir giriş yaptı...
"Ermenilerin yüzlerce Azeriye öldürüp binlercesini sürdüğü Hocalı'daki son durumu inceledik..."
Ermenilerin yaptığı zulüm ve katliamlar sadece dünyanın gözü önünde yaşanan Hocalı Katliamı olmadı.Onların iddia ettiği yıl 1915 ve 1918 yılları arasında Van ve Erzurum çevrelerinde yerli Müslüman halk ahırlara kitlenerek yakıldılar...Yollarda yerlerini yurtlarını terkederken yollarda Ermeni eşkiyaların saldırı ve işkencelerine maruz kaldılar...Misalen bizlerede büyüklerimiz anlattı.Yolda At arabasıyla giden Müslüman ailelerin önünü kesen Ermeni çeteciler ne var ne yoksa verilmesini istemişler tam kadının biri küpesini çıkaracakken Ermeninin biri gelip kadının kulağını yırtarak küpeyi alıp gitmiş aç susuz yollarda ilerlemişler eğer ki tek o dönemde acı çeken Ermeniler olsaydı bizim atalarımız atın pisliğinden arpayı buğdayı ayırıp yemezlerdi.Devletimiz keşke Hocalı'daki katliamı gözler önüne tam olararak çıkarabilse o dönemlerde belki videodur fotoğraftır yoktu ama Hocalı bundan tam 15-16 sene öncesidir bizde unutmayalım unutturmayalım...
Ve haberin altında şu şekilde bir giriş yaptı...
"Ermenilerin yüzlerce Azeriye öldürüp binlercesini sürdüğü Hocalı'daki son durumu inceledik..."
Ermenilerin yaptığı zulüm ve katliamlar sadece dünyanın gözü önünde yaşanan Hocalı Katliamı olmadı.Onların iddia ettiği yıl 1915 ve 1918 yılları arasında Van ve Erzurum çevrelerinde yerli Müslüman halk ahırlara kitlenerek yakıldılar...Yollarda yerlerini yurtlarını terkederken yollarda Ermeni eşkiyaların saldırı ve işkencelerine maruz kaldılar...Misalen bizlerede büyüklerimiz anlattı.Yolda At arabasıyla giden Müslüman ailelerin önünü kesen Ermeni çeteciler ne var ne yoksa verilmesini istemişler tam kadının biri küpesini çıkaracakken Ermeninin biri gelip kadının kulağını yırtarak küpeyi alıp gitmiş aç susuz yollarda ilerlemişler eğer ki tek o dönemde acı çeken Ermeniler olsaydı bizim atalarımız atın pisliğinden arpayı buğdayı ayırıp yemezlerdi.Devletimiz keşke Hocalı'daki katliamı gözler önüne tam olararak çıkarabilse o dönemlerde belki videodur fotoğraftır yoktu ama Hocalı bundan tam 15-16 sene öncesidir bizde unutmayalım unutturmayalım...
23 Nisan 2010 Cuma
TGRT Belgesel Yayına Girdi...Onun Yerine Keşke TGRT Dizi Açılsaydı
MedyaYorumcusu ©2010TGRT Pazarlama frekansından 22 Nisan saat 07:00'de yayına başlayan TGRT BELGESEL birçok alanda belgesel yayını ve dini programlarla yayınını sürdürecek TGRT'nin vazgeçilmez dini programı Osman Ünlü ile Huzura Doğru günün belli saatlerinde yayında olacak Tabiat, kültür, medeniyet, hayvanlar alemi, Heyecan Sporları, Yemek programları, Sağlık programları, önemli şahsiyetlerin hayat hikayeleri, vahşi hayat belgeselleri, teknolojik gelişmeler ve daha nicelerini ekrana getireceğini kanal yönetimi TGRT HABER sitesi üzerinden ifade etmiş Evet bu kanal o kanal kategorisine bile bırakamayacağımız TGRT Pazarlama yerine yayına girmesi cidden çok hoş olmuş keşke dizi kanalına çevirseydiler ya da nostalji kanalı olsaydı daha çok ilgi çekerdi benden söylemesi...
21 Nisan 2010 Çarşamba
TRT'den 2 Yeni Televizyon Kanalı Geliyor !
TRT'nin atılımlarla ulaştığı son noktayı Yeni Şafak'a değerlendiren Şahin şunlar söyledi: "Biz ülkemizi yabancı ülkelerdeki izleyicilerimize ilk elden doğru anlatmanın derdindeyiz. Ülkemiz değerlerinin, asla propaganda gibi ucuz bir iletişime ihtiyacı olmadığını düşünüyoruz."
42 ÜLKEYLE İŞBİRLİĞİ
TRT'nin bünyesinde barındırdığı potansiyeli harekete geçirdiklerini dile getiren Şahin, "TRT, artık ciddi manada uluslararası bir yayın kuruluşudur" dedi. İki yılda 42 ülkenin kamu televizyonuyla işbirliği yaptıklarını kaydeden Şahin, uluslararası alanda yaptıkları atılımların Türkiye'nin tanıtımına nasıl bir katkı sağladığını anlatırken son olarak açıtıkları TRT el Türkiye kanalını örnek gösterdi. Kanalın Türkiye ile Arap dünyası arasında bir köprü vazifesi gördüğünü söyleyen Şahin, "Türkiye'nin kültürünü, coğrafyasını, tüm güzelliklerini anlatan kanal, yayın hayatına kısa süre önce başlamış olmasına rağmen büyük ilgi görüyor" şeklinde konuştu.
EN ÇOK İZLENEN KANAL TRT 6
TRT Genel Müdürü Şahin, demokratik açılım kapsamında yayın hayatına başlayan TRT 6'nın Türkiye dahil Kürtçe konuşulan bölgelerde en çok izlenen kanal olduğunu ifade etti. Şahin, Kürtçe yayın yapan TRT 6'nın Kuzey Irak, İran ve Suriye gibi bölgelerde de ilgiyle izlendiğini belirtti. Euronews'le yaptıkları işbirliğine işaret eden Şahin, şöyle konuştu: "Dünyanın en büyük haber kanallarından birinde 24 saat Türkçe yayın yaptırıyoruz. TRT TÜRK haber kanalımız ile yaklaşık 20 ülkede temsilcilik açtık ve Türkiye'nin en büyük uluslararası medya televizyon kanalı olduk."
Türkiye'nin 10-15 yıl öncesini göz önüne aldığımızda fazla bilinmediğini, diğer kültürler tarafından merak konusu olmadığını söyleyen Şahin, "Türkiye'nin son yıllarda yürüttüğü dış politika, 'merak edilen ülke' olmasını sağladı" dedi.
Yanlış tanıtımı önleyen kanal
Türkiye ve Arap ülkeleri, her ne kadar yüzyıllarca aynı siyasi çatı altında yaşadılarsa da son yüzyılda birbirlerini, üçüncü şahıslar, yani çeviriler üzerinden tanıdılar. Birbirleri hakkındaki bilginin kaynağı başkaları oldu. Böyle olunca iki taraf birbiri hakkında yanlış bilgi edindi, yakınlaşma değil uzaklaşma oldu. ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Çin, Rusya, Güney Kore gibi ülkeler Arap ülkelerine yönelik Arapça yayın yaparken; Türkiye gibi bölgenin bir parçası olan bir ülkenin Arapça televizyon yayını yapmaması düşündürücü bir eksiklikti. TRT el Türkiye, yayınları sayesinde Arap ülkelerine doğrudan hitap ederek önemli bir boşluğu doldurmuş, bir yanlışı düzeltmiş olacak.
Çiftçinin de bir kanalı olacak
TRT birbiri ardına açtığı yeni kanallarla farklı kitle ve kültürlere ulaşmaya devam ediyor. TRT 1, TRT Haber, TRT 3, TRT 4, TRT Çocuk, TRT Türk, TRT Avaz, TRT Gap, TRT 6, TRT Belgesel, TRT Müzik ve TRT el Türkiye ile birlikte yelpazeyi genişleten TRT'de tarım ve hayvancılıkla ilgili yayınlara ağırlık verilecek Tarım TV kanalı için çalışmalar sürdürülüyor. "Tarım TV" kanalının yılın sonuna doğru seyirciyle buluşması planlanırken, İngilizce haber yayını yapılacak televizyon kanalının da gelecek yıl faaliyete girmesi hedefleniyor.
(Yeni Şafak)
20 Nisan 2010 Salı
17 Nisan 2010 Cumartesi
Farklı Bir 32. GÜN ile Karşı Karşıyayız
MedyaYorumcusu ©2010CNNTURK televizyonunda yayınlanan Mehmet Ali Birand'ın 32.Gün programında bu hafta Erivan'da Ermeni öğrencilerle yapılan programda sözde soykırım meselesi, Azerbeycan Türkiye Ermenistan arasındaki iletişim,Hrant Dink'in öldürülmesi, Obama'nın 24 Nisan mesajı ve oylanan sözde soykırım tasarılarından...bahsedildi
Öğrenciler soykırımın tanınması gerektiğini geçmişle yüzleşmenin gerekliliğinden bahsetti.Bir öğrencinin "Türkiye Azerbeycan'dan korkuyor onları ikna edemezse bizlerle iletişim kopar"sözleri şaşkınlık yarattı. Türkler ve Azerilerin "Bir millet iki devlet" sözüne karşı çıkan Ermeni öğrenciler iki milletin çok ama çok farklı olduğunu iddia ettiler.Karabağ meselesi yüzünden sınırların kapandığını ancak Ermenistan'ın hiçbir zaman böyle birşeyde bulunmadığını Türkiye'nin Azeri esaretinde olduğundan bahsettiler.
SINIRLAR NEDEN KAPANDI ?
Mehmet Ali Birand'a yöneltilen "Azerbeycan yüzünden neden sınırlarımız kapandı ?" sorusuna M.B Turgut dönemin cumhurbaşkanı Özal'ın herşeyi diplomatik yönden çözüleceği söyleminin olduğunu ancak Ermenistan'ın sınırı aşarak Azeri topraklarına girmesinin ardından sınırın kapandığını söyledi.Bizim böyle bir durumda o coğrafyada yalnız bırakamayacağını söyleyen Birand nasıl ben sizin görüşünüze saygı duyuyorsam Türkiye'nin bu görüşünede saygı duyulmasını istedi
Öğrenciler soykırımın tanınması gerektiğini geçmişle yüzleşmenin gerekliliğinden bahsetti.Bir öğrencinin "Türkiye Azerbeycan'dan korkuyor onları ikna edemezse bizlerle iletişim kopar"sözleri şaşkınlık yarattı. Türkler ve Azerilerin "Bir millet iki devlet" sözüne karşı çıkan Ermeni öğrenciler iki milletin çok ama çok farklı olduğunu iddia ettiler.Karabağ meselesi yüzünden sınırların kapandığını ancak Ermenistan'ın hiçbir zaman böyle birşeyde bulunmadığını Türkiye'nin Azeri esaretinde olduğundan bahsettiler.
SINIRLAR NEDEN KAPANDI ?
Mehmet Ali Birand'a yöneltilen "Azerbeycan yüzünden neden sınırlarımız kapandı ?" sorusuna M.B Turgut dönemin cumhurbaşkanı Özal'ın herşeyi diplomatik yönden çözüleceği söyleminin olduğunu ancak Ermenistan'ın sınırı aşarak Azeri topraklarına girmesinin ardından sınırın kapandığını söyledi.Bizim böyle bir durumda o coğrafyada yalnız bırakamayacağını söyleyen Birand nasıl ben sizin görüşünüze saygı duyuyorsam Türkiye'nin bu görüşünede saygı duyulmasını istedi
16 Nisan 2010 Cuma
15 Nisan 2010 Perşembe
Biz Bunların Aynı Kafa Olduğunu Söylemiştik !
MedyaYorumcusu ©2010Kapatılan DTP'nin siyasi yasaklı lideri Ahmet TÜRK'e yapılan yumruklu saldırı hala akıllarda...Bu durum hakkında Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil "Bu ülkenin çocuklarına ateş edip öldürmek 'demokratik hak' kabul ediliyorsa, parti liderine girişmek niye 'ırkçılık' oluyor? / Mayın demokrasiyse... Yumruk niye faşizm?.." deyince bir aralar CiNE5'te üçü bir yerde olan Star Gazetesi yazarı Ahmet Kekeç ve Salih TUNA bu haklıca sözlere haksızca sert tepkilerde bulundular. Ben onların yaptığı Memleket Meselesi programını yazdığımda dediğim gibi aynı fikirden insanları bir araya getirerek memleketin sorunlarına inemezsin demiştim.Bu eleştirdiğiniz CHP'nin tek parti döneminin anlayışının yansımasıdır demiştim ki dediğim gibi çıktı yazıları sanki bir elden çıkmış gibi televizyonda nasıl aynı şeyleri konuşuyorlarsa gazetede de aynısını yazıyorlar...
حزب تاى راك تاى هو جسر بين تركيا والعالم العربي. وتم نشر المنطقة التي يبلغ عدد سكانها 350 مليون لمعالجة اليد حزب تاى راك تاى تركيا.
كلمة في الاحتفال ، ورئيس الوزراء رجب طيب اردوغان ، واللحم التركية العربية ومسمار أن يكون مثل ، وقال "مازن واحد منا ، ونعرف أن مستقبل لنا واحد ، وبين لنا الحدود المرسومة ، والألغام المفروشة ، على الرغم من أن شقيقه من بين البذور السامة من وضع أي شخص تحمل لا" ، قال.
بغض النظر عن مكان في العالم من ذبح الأطفال الأبرياء لا يمكن أن تكون غافلة لحفظ اردوغان ، "لاحظ الطفل حضارتنا من خلال السحب الداكنة على القدس ، بينما أيدينا ، أسلحتنا ، لا نستطيع البقاء على اتصال لغتنا". وقال.
تردد المعلومات اضغط هنا...
كلمة في الاحتفال ، ورئيس الوزراء رجب طيب اردوغان ، واللحم التركية العربية ومسمار أن يكون مثل ، وقال "مازن واحد منا ، ونعرف أن مستقبل لنا واحد ، وبين لنا الحدود المرسومة ، والألغام المفروشة ، على الرغم من أن شقيقه من بين البذور السامة من وضع أي شخص تحمل لا" ، قال.
بغض النظر عن مكان في العالم من ذبح الأطفال الأبرياء لا يمكن أن تكون غافلة لحفظ اردوغان ، "لاحظ الطفل حضارتنا من خلال السحب الداكنة على القدس ، بينما أيدينا ، أسلحتنا ، لا نستطيع البقاء على اتصال لغتنا". وقال.
تردد المعلومات اضغط هنا...
13 Nisan 2010 Salı
12 Nisan 2010 Pazartesi
10 Nisan 2010 Cumartesi
Bayraktar Bayraklı Sabahları Dini Program Yapsın !
MedyaYorumcusu ©2010Habertürk'te Teke Tek Özel programına 2 kez katılan Bayraktar Bayraklı halktan epeyce olumlu tepki almış HT GAZETE'deki yazıları epeycedir takip edilen Bayraklı eğer sabah kuşağında 09:00 civarı bir dini sohbet programı yaparsa emin olunki çok izlenir.Sabah olmasada cuma yahut perşembe geceleri bir program yaparsa yine emin olunki izlenir...
"Habertürk Atatürk'ü Sansürledi" Iddiasına Habertürk'ten Sert Yanıt
MedyaYorumcusu ©2010odatv.com Sitesinde yayınlanan bir haberde "Habertürk TV Atatürk'ü Sansürledi " hakkında habere kanal yönetiminden sert yanıt geldi haberturk.com adresinde "Aşağılık İftiraya Dava" başlığıyla verilen haberde şu açıklama yapıldı :
odatv.com'un haberi :
Bugün bir internet sitesi, Habertürk TV'nin Atatürk'ü sansürlediği şeklinde, ancak hastalıklı bir ruh halinin yansıması olabilecek bir haber yayınladı. Söz konusu yalan haber üzerine Habertürk TV'nin hukuk servisi hukuki ve cezai işlemlerin başlatılması için harekete geçmiştir.HABERTURKTV
odatv.com'un haberi :
Habertürk’te yayınlanan, Hande Kazanova’nın sunduğu “Öteki Gündem” adlı programda skandal bir sansür olayı yaşandı.
Her cuma akşamı saat 20.00’da ekrana gelen programa davet edilen konuk, “Atatürk’ün konuşulması istenmiyor” diye gerekçe gösterilerek sansüre uğradı.
Davet edilen ve sansüre uğrayan konuk, Atatürk hakkında yaptığı araştırmalarla tanınan tarihçi yazar Sinan Meydan.
Şaşırdınız mı?
En başından anlatalım olayı…
Sinan Meydan, bundan 2 hafta önce Habertürk’te Öteki Gündem programına davet edilmişti. Konunun; Çin’de bulunan ve Türklere ait olduğu belirtilen “Beyaz Piramitler” ile Kayıp Kıta Mu olduğu söylendi, kendisine. Sinan Meydan’dan bu konunun Ön Türkler, Kayıp Kıta Mu ve Atatürk ilişkisini anlatması istendi. Meydan, bu teklifi kabul etti ve programa hazırlanmaya başladı. Ancak bir süre sonra, Sinan Meydan’ın telefonu çaldı ve programın konusunun değiştiği, söylendi. Ancak asıl gerçek, yayın sırasında anlaşılmıştı. Programın konusu değil, konukları değişmişti.
Aradan bir hafta geçti. Habertürk yine aradı Sinan Meydan’ı… Aynı konuyu bir daha işleyeceklerini, kendisini yayında görmek istediklerini, söyledi yapım ekibi. Sinan Meydan, “emin misiniz”, “son anda bir iptal olmaz değil mi” diye sorular yöneltti telefonda. Ancak Habertürk “emindi” ve ünlü yazarın katılmasını istiyordu programa…
Ta ki düne kadar…
Dün tekrar telefonu çaldı Sinan Meydan’ın. Program ekibinden bir genç kız üzülerek; kendisinin bugünkü programda yer almayacağını, belirtti. Çok şaşıran Sinan Meydan, konunun yine değişmediğini ancak konukların değiştiğini, öğrendi.
Peki, yazar neden tekrar sansüre uğramıştı?
Sinan Meydan bu soruyu, telefondaki Habertürk program yetkilisine sordu. Ancak aldığı cevap skandal boyuttaydı:
“Atatürk’ün konuşulması istenmiyor.”
Evet, Habertürk program sorumlusu genç kız üzülerek ve şaşkın şekilde asıl gerekçeyi iletmişti yazara…
Böylece; Yiğit Bulut yönetimindeki Habertürk, yaptığı skandallara, Atatürk’ü sansürleyerek bir yenisini daha ekledi.
Şimdi asıl merak edilen soru şu: Bu sansüre kim karar verdi?
Odatv.com
9 Nisan 2010 Cuma
İşte Bu Dizi Tutar ! >>> Sensiz Yaşayamam (FOX TV)
MedyaYorumcusu ©2010FOX TV ekranlarında bu akşam yayınlanmaya başlayan başrollerinde Özgür Çevik ve Burcu Binici'nin rol aldığı Sensiz Yaşayamam dizisi fragmanı yayınlamaya başladığından bu yana epeyce ses getirdi.Dizinin yarın açıklanacak olan reytinglerde AB grubunda en kötü ihtimalle 8. Tüm izleyiciler kategorisinde ise 10. olmasını bekliyoruz...
Gönül Ferman Dinlemiyor Dizisi En Geç 2 Haftaya Yayından Kalkar !
MedyaYorumcusu ©2010Show Tv ekranlarında pazar günleri yayınlanan başrollerinde Melek Baykal ve Engin Şenkan'ın olduğu sıcak bir aile dizisi olanGönül Ferman Dinlemiyor tahminimce yanlış gün seçimi nedeniyle yeterince ilgiyi görmedi. Tüm izleyiciler reyting listesinde 24. olan dizinin ömrünün uzun olacağını söylemek net değil ancak performansı böyle devam ederse 1-2 haftaya kalmaz ekrandan kalkar.
5 Nisan 2010 Pazartesi
TRT'NIN ARAPÇA KANALI " TRT EL TÜRKİYE " YAYINDA...
TRT, Türkiye ile Arap dünyası arasında köprü oluyor. 350 milyon nüfuslu bir coğrafyaya hitap edecek olan TRT El Türkiye yayın hayatına başladı.
Açılışta konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , Türklerle Arapların etle tırnak gibi olduğunu belirterek, "Mazimiz bir, biliniz ki istikbalimiz de bir. Aramıza sınırlar çekilmiş, mayınlar döşenmiş olsa da kardeşlerin arasına fesat tohumları sokmaya kimsenin gücü yetmeyecektir" diye konuştu.
Dünyanın neresinde olursa olsun masum çocukların katledilmesine seyirci kalınamayacağını kaydeden Erdoğan, "Medeniyetimizin göz bebeği Kudüs üzerinde kara bulutlar dolaşırken, elimiz, kolumuz, dilimiz bağlı duramayız." dedi.
FREKANS BILGILERI IÇIN TIKLAYINIZ...
Açılışta konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , Türklerle Arapların etle tırnak gibi olduğunu belirterek, "Mazimiz bir, biliniz ki istikbalimiz de bir. Aramıza sınırlar çekilmiş, mayınlar döşenmiş olsa da kardeşlerin arasına fesat tohumları sokmaya kimsenin gücü yetmeyecektir" diye konuştu.
Dünyanın neresinde olursa olsun masum çocukların katledilmesine seyirci kalınamayacağını kaydeden Erdoğan, "Medeniyetimizin göz bebeği Kudüs üzerinde kara bulutlar dolaşırken, elimiz, kolumuz, dilimiz bağlı duramayız." dedi.
FREKANS BILGILERI IÇIN TIKLAYINIZ...
4 Nisan 2010 Pazar
iSViÇRE YiNE YAPTI YAPACAĞINI >>> Müslümanlığı Aşağılayan Program
İsviçre'de yayınlanan programda Müslümanlığı öyle bir tanıttılar ki doğrusunu bilmeyen insan islamdan nefret eder!
İsviçre'nin en çok seyredilen televizyon kanalı SF1'de, önceki akşam yayınlanan ‘Peçenin Arkası’ adlı programda Müslümanlık, İsviçre'de yaşayan Türkler üzerinden örnekler verilerek anlatıldı.
İslamiyet'in geri ve agresif bir din olarak tanıtıldığı programda, İsviçre'de 450 bin Müslüman'ın yaşadığına dikkat çekilerek Müslüman imamların sözlerinden örnekler verildi.
TÜRBANI MÜSLÜMAN GÖRÜNMEK İÇİN TAKIYORLAR
Minare yasağı protestosuyla başlayan programda, önce 40 yıldır İsviçre'de yaşayan ama Almanca konuşamayan bir ev kadınına dikkat çekildi. Bu protesto gösteri sırasında konuşan türbanlı Türk kadınları, türbanı Müslüman gibi görünmek amacıyla taktıklarını eğer türban takmazlarsa Müslüman olduklarını kimsenin anlamayacağını savundular.
8 YAŞINDAKİ KIZ HAVUZA GÜNAH DİYE GİRMİYOR
Programda, daha sonra 33 yaşında Aziz Osmanoğlu isimli, Özellikle Hz Muhammed dönemi giysiler giydiğini söyleyen Türkiye'de Kuran Kursu okumuş, üç çocuk babası bir kişiye yer verildi. Sosyal Yardım Fonundan geçimini sağlayan, karısı kara çarşaf giyen Aziz'in 8 ve 10 yaşlarındaki küçük kızları da başlarını örtüyorlar ve babalarıyla birlikte namaz kılıyorlar. Okulda yüzme derslerine günah olduğu için girmediklerini söyleyen küçük kızlar, ilerde anneleri gibi kara çarşaf giymek istediklerini, başka bir kıyafetin kadınlar için günah olduğuna inandıklarını belirtiyorlar.
MÜFTÜNÜN O SÖZLERİNE YER VERİLDİ
Programda, Basel Kenti Müftüsünün, ‘Burada yaşayan Müslümanlara şeriat uygulanmalı. Kocasına itaat etmeyen kadınlar dövülmeli. Kocası seks isteyen kadın, olumlu cevap vermez ise dövülmeli ya da kocanın başka kadına gitmesine ses çıkarılmamalı’ gibi şeriat görüşlerine de yer verildi.
ASLA HRİSTİYANLA EVLENEMEZ
Programda, ayrıca Lütfiye Civan adlı bir bankacı bir Türk kadına yer verildi. Modern bir Türk kadını görünümünde olan Lütfiye Civan kendisinin Müslüman olduğuna dikkat çekerek, geleneklere uygun olarak bir Türk genciyle evleneceğini söylüyor. Programda; Civan'ın söz ve evlilik törenlerine yer veriliyor. Lütfiye Civan'ın annesi, kızları için asla bir Hıristiyan ya da İsviçreli damadı onaylamadıklarını bildirerek, Müslümanlığa vurgu yapıyor.
DİĞER DİN GÖREVLİLERİ HAYVANLARDAN AŞAĞI
Programda, Cenevre'de görev yapan Suudi kökenli imamın da: “diğer dinlerden olanlar inanmış hayvanlardan daha aşağıdadırlar” sözüne yer verildi.
İSLAMDA REFORM ŞART
Programda yer alan Mısırlı Elham Manae ise İslamda reformun şart olduğunu bildiriyor. Kocası İsviçreli bir devlet yetkilisi olan Manea, türbanın Kuran'da yeri olmadığına vurgu yaparak, Mısır, her yıl biraz daha karanlığa gidiyor. Şimdi Mısır'da şeriat rejiminin ne zaman geleceği tartışılıyor diyor. Manae'nin devlet yetkili kocası ise eşi ile evlenmek için Müslümanlığa geçtiği için şimdi bundan pişmanlık duyduğunu dile getiriyor.
internethaber.com
İsviçre'nin en çok seyredilen televizyon kanalı SF1'de, önceki akşam yayınlanan ‘Peçenin Arkası’ adlı programda Müslümanlık, İsviçre'de yaşayan Türkler üzerinden örnekler verilerek anlatıldı.
İslamiyet'in geri ve agresif bir din olarak tanıtıldığı programda, İsviçre'de 450 bin Müslüman'ın yaşadığına dikkat çekilerek Müslüman imamların sözlerinden örnekler verildi.
TÜRBANI MÜSLÜMAN GÖRÜNMEK İÇİN TAKIYORLAR
Minare yasağı protestosuyla başlayan programda, önce 40 yıldır İsviçre'de yaşayan ama Almanca konuşamayan bir ev kadınına dikkat çekildi. Bu protesto gösteri sırasında konuşan türbanlı Türk kadınları, türbanı Müslüman gibi görünmek amacıyla taktıklarını eğer türban takmazlarsa Müslüman olduklarını kimsenin anlamayacağını savundular.
8 YAŞINDAKİ KIZ HAVUZA GÜNAH DİYE GİRMİYOR
Programda, daha sonra 33 yaşında Aziz Osmanoğlu isimli, Özellikle Hz Muhammed dönemi giysiler giydiğini söyleyen Türkiye'de Kuran Kursu okumuş, üç çocuk babası bir kişiye yer verildi. Sosyal Yardım Fonundan geçimini sağlayan, karısı kara çarşaf giyen Aziz'in 8 ve 10 yaşlarındaki küçük kızları da başlarını örtüyorlar ve babalarıyla birlikte namaz kılıyorlar. Okulda yüzme derslerine günah olduğu için girmediklerini söyleyen küçük kızlar, ilerde anneleri gibi kara çarşaf giymek istediklerini, başka bir kıyafetin kadınlar için günah olduğuna inandıklarını belirtiyorlar.
MÜFTÜNÜN O SÖZLERİNE YER VERİLDİ
Programda, Basel Kenti Müftüsünün, ‘Burada yaşayan Müslümanlara şeriat uygulanmalı. Kocasına itaat etmeyen kadınlar dövülmeli. Kocası seks isteyen kadın, olumlu cevap vermez ise dövülmeli ya da kocanın başka kadına gitmesine ses çıkarılmamalı’ gibi şeriat görüşlerine de yer verildi.
ASLA HRİSTİYANLA EVLENEMEZ
Programda, ayrıca Lütfiye Civan adlı bir bankacı bir Türk kadına yer verildi. Modern bir Türk kadını görünümünde olan Lütfiye Civan kendisinin Müslüman olduğuna dikkat çekerek, geleneklere uygun olarak bir Türk genciyle evleneceğini söylüyor. Programda; Civan'ın söz ve evlilik törenlerine yer veriliyor. Lütfiye Civan'ın annesi, kızları için asla bir Hıristiyan ya da İsviçreli damadı onaylamadıklarını bildirerek, Müslümanlığa vurgu yapıyor.
DİĞER DİN GÖREVLİLERİ HAYVANLARDAN AŞAĞI
Programda, Cenevre'de görev yapan Suudi kökenli imamın da: “diğer dinlerden olanlar inanmış hayvanlardan daha aşağıdadırlar” sözüne yer verildi.
İSLAMDA REFORM ŞART
Programda yer alan Mısırlı Elham Manae ise İslamda reformun şart olduğunu bildiriyor. Kocası İsviçreli bir devlet yetkilisi olan Manea, türbanın Kuran'da yeri olmadığına vurgu yaparak, Mısır, her yıl biraz daha karanlığa gidiyor. Şimdi Mısır'da şeriat rejiminin ne zaman geleceği tartışılıyor diyor. Manae'nin devlet yetkili kocası ise eşi ile evlenmek için Müslümanlığa geçtiği için şimdi bundan pişmanlık duyduğunu dile getiriyor.
internethaber.com
3 Nisan 2010 Cumartesi
YEMEKTEYİZ PROGRAMINDAKİ VANLI AYDIN İZLEYENLERİ ŞOK ETTİ
Show Tv'de yayınlanan “Yemekteyiz” yarışmasında köylü-şehirli kavgası çıktı. Yemekler değil yaşam tarzları masaya yatırıldı. Yarışmacılar 'Kim daha çağdaş', 'kim daha doğal' yarışmasına tutuştu..
Van Ercişli çiğköfteci Aydın bey rakiplerini kendisine tepeden bakmak ve hor görmekle suçladı. Diğerleri de onu mazlum edebiyatı ve yoksulluğu ajite etmekle suçladı.
Ev sahibi Aydın'ın evi küçüktü, sobalı evdi.. İlkokulu üçüncü sınıfta terk etmişti.Yaşam tarzı diğer dördünden farklı olunca çatışma kaçınılmaz oldu..
Program baştan sona gerilim ve sataşma içinde geçti..Her kelimede art niyet arandı, önyargı duvarları olabildiğine yüksekti.
Gelin hep birlikte Aydın beyin evinde neler yaşandığına bir bakalım..
ELLERİ KILLI O YEMEĞİ NASIL YİYECEĞİZ?
Yarışmanın bağırtı içinde geçeceği baştan belli oldu. Menüyü gören Didem hanım tavrını baştan gösterdi. Didem hanım “Hijyenik açısından eldiven kullanmamıştır. Eller kıllı olduğu için o yemeği nasıl yiyeceğiz bilmiyorum.” diyerek Aydın beyin kıllı ellerine kafayı taktı.
ELİNİ KAĞIT PEÇETEYİ Mİ SİLDİ?
En dikkat çeken görüntülerden birisi de karşılamada yaşandı. Dr. Erhan Bey Aydın bey ile tokalaştıktan sonra ceketin cebinden çıkardığı kağıt peçeteye elini hafifçe sürdüğü görüldü..
BEN DUDAK BOYASINDAN DEĞİL TEZEK KOKUSUNDAN ANLARIM
Yaptığı yemek soğuk ve acı bulununca sigortaları atan Aydın bey, sofrada “Ben anlamam dudak boyasından rujdan ben anlarım tezek kokusundan” dedi.
Gülsüm hanım bu sözlere isyan etti: “Bizi yerin dibine soktu çıkardı. O kadar doldurmuş ki kendini. Ne söylesek bin tane laf işittik.”
HER DELİKANLI ADAM YARIŞMAYA BU HALDE GİRMEZ
Aydın bey sürekli evinin küçük olduğunu işittirdi. Diğer yarışmacılara “Ev ufaktır. Her yürekli her delikanlı adam bu haldeyken yarışmaya giremez. Mümkün değil.” şeklindeki sözleriyle 'beni hoşgörün idare edin' mesajını verdi.
Genelde sessiz kalan Sinem hanım da kavganın orta yerine daldı. Mağdur edebiyatı yapmakla suçlayarak “Kendini ajitasyon yaparak ben bu kadar fakirim garibanım benim elimden bu kadar gelir demekle benim paraya ihtiyacım var hadi puanları bana verin” dedi.
DİDEM HANIM SOĞAN İSTEDİ
Yarışmacılar arasında kim daha köylü yarışması başladı. Doğal olduğunu ispatlamaya çalışan Didem hanım kuru soğan isteyerek. “Yoksuluk fakirlik diyorsunuz. Benim ailemin evinde soba vardı. Yeri gelir yer sofrası kurulur, yeri gelir el arabasıyla su taşırım. Siz kıyafete göre yorum yapıyorsunuz. Bir tane soğan getirin masada kırın ben onun üstüne tuz koyup yerim” diye konuştu.
AYDIN SOFRADA HANGİ YARIŞMACIYA BEDDUA ETTİ?
Aydın bey boy durur mu Didem hanımı testten geçirircesine bir koşuda mutfağa gidip soğan getirdi. Masada parçalanan soğan cücüğü afiyetle yendi!..
SOĞAN YESEYDİNİZ ALLAH BENİM BELAMI VERSİN
Aydın beyin cevabı da hazırdı.. “Ben bu soğanı kesseydim kavurmanın yanına koysaydım siz eğer yeseydiniz Alah benim belamı versin” diyerek rakiplerini önyargılı olmakla eleştirdi.
SEN KURU YERDE OTURAMAZSIN
Erhan bey yere oturup bağdaş kurunca Aydın bey kendisi ile dalga geçildiğini düşünerek, “Sen orada bağdaş kurup oturan insanlarla dalga geçemezsin. Bizler kuru yerde oturmaya alışığız. Sen kuru yerde oturamazsın” dedi. Dedik ya ortam köylülük doğallık yarışmasına dönmüştü bir kere..
BEN SENDEN DAHA FAZLA KÖY ÇOCUĞUYUM
Erhan bey de altta kalmayarak bu sözlerle yarışa katıldı: “Ben senden fazla köy çocuğuyum. Hasır evde oturmuşum.”
ALLAH'IN İZNİYLE SANCILANASIN
Erhan beyin şovu Aydın'ı çıldırdırttı. Arabasında ekmek getiren Erhan'a beddua eden Aydın ellerini havaya kaldırarak “Ben feleğin çemberinden geçmişim. İnşallah Allah'ın izniyle sancılanasan. Yarabbi sana seslenirem ekmekle dalga geçildi bir sancı ver ne olur” dedi.
Erhan'ın savunması tartışmayı daha da alevlendirecek türdendi: “Ekmek değil üzümlü kurabiyeli kek. Aç kalırım diye aldım.”
BİZ GÜN GÖRMEDİK Mİ?
Yarışmacılar gittikten sonra Aydın beyin hıncı geçmelişti. Rakiplerini medeni olmamakla itham etti. “Biz Doğu Anadolu bölgesinde yaşamışız diye biz gün görmedik mi?” sorusuyla günün final sorusunu sordu.
KALAN YEMEKLERİ AİLEMLE YİYECEĞİM
Daha çarpıcı olan ise kalan yemeklerle ilgili oldu. Bilindiği gibi kampanya için yarışmacılar yemek artıklarını sokak köpeklerine veriyordu. Aydın bey kalan yemekleri ailesiyle birlikte yiyeceğini belirterek şunları söyledi:
“Ben projeyi destekliyorum yalnız kalan yemekleri ailemle oturup yiyeceğim. Ben bunu ısıtırım. Elhamdülillah yarabbi şükür derim. Çünkü bunlara el değmedi. Ben dışarıya vermem haramdır.”
gazetevan.com
Van Ercişli çiğköfteci Aydın bey rakiplerini kendisine tepeden bakmak ve hor görmekle suçladı. Diğerleri de onu mazlum edebiyatı ve yoksulluğu ajite etmekle suçladı.
Ev sahibi Aydın'ın evi küçüktü, sobalı evdi.. İlkokulu üçüncü sınıfta terk etmişti.Yaşam tarzı diğer dördünden farklı olunca çatışma kaçınılmaz oldu..
Program baştan sona gerilim ve sataşma içinde geçti..Her kelimede art niyet arandı, önyargı duvarları olabildiğine yüksekti.
Gelin hep birlikte Aydın beyin evinde neler yaşandığına bir bakalım..
ELLERİ KILLI O YEMEĞİ NASIL YİYECEĞİZ?
Yarışmanın bağırtı içinde geçeceği baştan belli oldu. Menüyü gören Didem hanım tavrını baştan gösterdi. Didem hanım “Hijyenik açısından eldiven kullanmamıştır. Eller kıllı olduğu için o yemeği nasıl yiyeceğiz bilmiyorum.” diyerek Aydın beyin kıllı ellerine kafayı taktı.
ELİNİ KAĞIT PEÇETEYİ Mİ SİLDİ?
En dikkat çeken görüntülerden birisi de karşılamada yaşandı. Dr. Erhan Bey Aydın bey ile tokalaştıktan sonra ceketin cebinden çıkardığı kağıt peçeteye elini hafifçe sürdüğü görüldü..
BEN DUDAK BOYASINDAN DEĞİL TEZEK KOKUSUNDAN ANLARIM
Yaptığı yemek soğuk ve acı bulununca sigortaları atan Aydın bey, sofrada “Ben anlamam dudak boyasından rujdan ben anlarım tezek kokusundan” dedi.
Gülsüm hanım bu sözlere isyan etti: “Bizi yerin dibine soktu çıkardı. O kadar doldurmuş ki kendini. Ne söylesek bin tane laf işittik.”
HER DELİKANLI ADAM YARIŞMAYA BU HALDE GİRMEZ
Aydın bey sürekli evinin küçük olduğunu işittirdi. Diğer yarışmacılara “Ev ufaktır. Her yürekli her delikanlı adam bu haldeyken yarışmaya giremez. Mümkün değil.” şeklindeki sözleriyle 'beni hoşgörün idare edin' mesajını verdi.
Genelde sessiz kalan Sinem hanım da kavganın orta yerine daldı. Mağdur edebiyatı yapmakla suçlayarak “Kendini ajitasyon yaparak ben bu kadar fakirim garibanım benim elimden bu kadar gelir demekle benim paraya ihtiyacım var hadi puanları bana verin” dedi.
DİDEM HANIM SOĞAN İSTEDİ
Yarışmacılar arasında kim daha köylü yarışması başladı. Doğal olduğunu ispatlamaya çalışan Didem hanım kuru soğan isteyerek. “Yoksuluk fakirlik diyorsunuz. Benim ailemin evinde soba vardı. Yeri gelir yer sofrası kurulur, yeri gelir el arabasıyla su taşırım. Siz kıyafete göre yorum yapıyorsunuz. Bir tane soğan getirin masada kırın ben onun üstüne tuz koyup yerim” diye konuştu.
AYDIN SOFRADA HANGİ YARIŞMACIYA BEDDUA ETTİ?
Aydın bey boy durur mu Didem hanımı testten geçirircesine bir koşuda mutfağa gidip soğan getirdi. Masada parçalanan soğan cücüğü afiyetle yendi!..
SOĞAN YESEYDİNİZ ALLAH BENİM BELAMI VERSİN
Aydın beyin cevabı da hazırdı.. “Ben bu soğanı kesseydim kavurmanın yanına koysaydım siz eğer yeseydiniz Alah benim belamı versin” diyerek rakiplerini önyargılı olmakla eleştirdi.
SEN KURU YERDE OTURAMAZSIN
Erhan bey yere oturup bağdaş kurunca Aydın bey kendisi ile dalga geçildiğini düşünerek, “Sen orada bağdaş kurup oturan insanlarla dalga geçemezsin. Bizler kuru yerde oturmaya alışığız. Sen kuru yerde oturamazsın” dedi. Dedik ya ortam köylülük doğallık yarışmasına dönmüştü bir kere..
BEN SENDEN DAHA FAZLA KÖY ÇOCUĞUYUM
Erhan bey de altta kalmayarak bu sözlerle yarışa katıldı: “Ben senden fazla köy çocuğuyum. Hasır evde oturmuşum.”
ALLAH'IN İZNİYLE SANCILANASIN
Erhan beyin şovu Aydın'ı çıldırdırttı. Arabasında ekmek getiren Erhan'a beddua eden Aydın ellerini havaya kaldırarak “Ben feleğin çemberinden geçmişim. İnşallah Allah'ın izniyle sancılanasan. Yarabbi sana seslenirem ekmekle dalga geçildi bir sancı ver ne olur” dedi.
Erhan'ın savunması tartışmayı daha da alevlendirecek türdendi: “Ekmek değil üzümlü kurabiyeli kek. Aç kalırım diye aldım.”
BİZ GÜN GÖRMEDİK Mİ?
Yarışmacılar gittikten sonra Aydın beyin hıncı geçmelişti. Rakiplerini medeni olmamakla itham etti. “Biz Doğu Anadolu bölgesinde yaşamışız diye biz gün görmedik mi?” sorusuyla günün final sorusunu sordu.
KALAN YEMEKLERİ AİLEMLE YİYECEĞİM
Daha çarpıcı olan ise kalan yemeklerle ilgili oldu. Bilindiği gibi kampanya için yarışmacılar yemek artıklarını sokak köpeklerine veriyordu. Aydın bey kalan yemekleri ailesiyle birlikte yiyeceğini belirterek şunları söyledi:
“Ben projeyi destekliyorum yalnız kalan yemekleri ailemle oturup yiyeceğim. Ben bunu ısıtırım. Elhamdülillah yarabbi şükür derim. Çünkü bunlara el değmedi. Ben dışarıya vermem haramdır.”
gazetevan.com
1 Nisan 2010 Perşembe
<html>
<head>
<title>akrasyonlu pencere </title>
<meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=iso-8859-1">
</head>
<script language="javascript1.2">
var pen;
var genislik=50,yukseklik=50;
var timer;
function ac(){
var ozellikler = 'toolbar=no,location=no,directories=no,status=no,menubar=no,scrollbar=no,resizable=yes,copyhistory=yes,width=50,height=50,left=0,top=0,screenX=0,screenY=0';
pen = window.open("","title",ozellikler);
timer=setInterval("genislet()",10);
}
function yukselt(){
pen.resizeTo(screen.width,yukseklik);
yukseklik+=5;
if(yukseklik>=screen.height){
clearInterval(timer);
}
}
function genislet(){
pen.resizeTo(genislik,50);
genislik+=5;
if(genislik>=screen.width){
clearInterval(timer);
timer=setInterval("yukselt()",10);
}
}
</script>
<body>
<button onClick="ac()">tamam</button>
</body>
</html>
<head>
<title>akrasyonlu pencere </title>
<meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=iso-8859-1">
</head>
<script language="javascript1.2">
var pen;
var genislik=50,yukseklik=50;
var timer;
function ac(){
var ozellikler = 'toolbar=no,location=no,directories=no,status=no,menubar=no,scrollbar=no,resizable=yes,copyhistory=yes,width=50,height=50,left=0,top=0,screenX=0,screenY=0';
pen = window.open("","title",ozellikler);
timer=setInterval("genislet()",10);
}
function yukselt(){
pen.resizeTo(screen.width,yukseklik);
yukseklik+=5;
if(yukseklik>=screen.height){
clearInterval(timer);
}
}
function genislet(){
pen.resizeTo(genislik,50);
genislik+=5;
if(genislik>=screen.width){
clearInterval(timer);
timer=setInterval("yukselt()",10);
}
}
</script>
<body>
<button onClick="ac()">tamam</button>
</body>
</html>
Tahminlerimizde Yanılmadık ! İşte Mart Ayı Reytingleri
MedyaYorumcusu ©2010 Dün yaptığımız Mart ayı reyting tahminleri tamamı ile tuttu.Medyadaki yorum gücünüz MedyaYorumcusu daima size doğru bilgi verir (bkz : MART AYI REYTING TAHMINLERIMIZ )
MART AYI REYTINGLERI İÇİN TIKLAYINIZ...
MART AYI REYTINGLERI İÇİN TIKLAYINIZ...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)